- ınanmak
- inanmak, güvenmek I, 206; III, 161
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
inanmak — e 1) Bir şeyi doğru olarak benimsemek Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez. N. Ataç 2) Birini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek Ben size inanırım. 3) Bir şeyin varlığını,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İ'TİKAD — İnanmak. İnanç. Sıdk ve doğruluğuna kalben kararlı olmak. Gönülden tasdik ederek inanmak. Dinin temelini meydana getiren şeylere inanmak. (Bak: İltizam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ciddiye almak — inanmak, gerçek sanmak, önem vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
emin olmak — inanmak, güvenmek Onları kimsenin görmediğine emin olunca pervasız konuşmaya başladılar. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
kani olmak — inanmak, kanmak Şahsi vaziyetini kabil olduğu kadar iyileştirmek lüzumuna kuvvetle kani idi. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
mutmain olmak — inanmak, gönlü kanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikna olmak — inanmak, kanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fummak — inanmak, itikad u itimad etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
işanmak — inanmak, itikad, itimad etmek, yakın ve baver etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvanmak — inanmak, itikad etmek, güvenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük